Türkiye, elverişli konumu, gelişmiş altyapısı ve AB ülkelerine kıyasla uygun konut fiyatları sayesinde yıllardır yabancı yatırımcıları cezbetmektedir. Burada gayrimenkul satın almak, sadece sermayenizi korumak için bir yol olmakla kalmayıp, kira gelirinden istikrarlı bir gelir elde etme, hatta vatandaşlık alma fırsatı da sunabilir. Ancak, her yatırım gibi, bu alanın da kendine özgü özellikleri ve riskleri vardır. Doğru kararı vermek için, önceden önemli noktaları öğrenmek gerekir.
Bunun birkaç önemli nedeni var:
Büyük şehirlerde ve tatil bölgelerinde gayrimenkuller Avrupa'ya göre çok daha ucuz. Aynı zamanda turistler ve yerel halkın talebi de sürekli artıyor.
Pahalı bir konut satın almak, oturma izni veya hatta vatandaşlık almaya giden yolu açar.
Turistik bölgelerde kira iyi bir gelir getirir.
Türkiye'de metrekare fiyatları her yıl artmaktadır, bu nedenle konut satın almak sadece sermayenizi korumakla kalmayıp, gelecekte de iyi bir şekilde çoğaltmak için iyi bir yol olabilir.
Ayrıca, deniz kenarında kendi evine sahip olmak ve sezon boyunca uzun süre kalmak isteyenler için de iyi bir seçenektir.
Türk piyasasının cazibesine rağmen, bazı dezavantajları da vardır:
Gayrimenkul belgelerinin yanlış düzenlendiği veya mülkün üzerinde yükümlülüklerin bulunduğu durumlar sık sık görülür. Bir avukat tarafından kontrol edilmeden bu tür işlemler risklidir.
Tatil amaçlı daireler ve villalar için kira talebi, mevsime bağlı olarak büyük ölçüde dalgalanır.
Alıcı, sadece mülkün değerini değil, vergileri, komisyonları ve konutun bakım masraflarını da hesaba katmalıdır.
Ayrıca, vergi konusunda önceden danışmanızda fayda var, çünkü gelir vergisi, emlak vergisi ve kira gelir vergisi ödemeniz gerekecek. Bunların hepsi oldukça yüksek bir meblağ oluşturabilir.
Danışmanlarımız, doğru kararı verebilmeniz için tüm masrafları ve bu yatırımdan elde edilecek potansiyel net geliri hesaplamanıza yardımcı olacaktır.